aytacsertelDasistanbul
Posted: 23 Nisan 2014 By: Comments: 0

Aytaç Sertel Dasistanbul Reklam

Sosyal Jenerasyona Hitap Eden Markalar Teknolojiden Uzak Olmamalı

2007 yılında Nişantaşı’nda küçük bir ofis olarak Dasistanbul’u kuran Aytaç Sertel Dasistanbul’da reklamı satış ve imaj olarak ikiye ayırıyoruz diyor. Ama genelde Türk müşterisi tüm dünyanın aksine bu ikisinin bir arada olabileceği inancından vazgeçmeden ilerlemeye çalışıyor. Bazen başka etkenlerden dolayı başarılı gibi görünse de Türk reklam vereninin bu konuda daha yol alması gerektiğini belirtiyor.
Aytaç Sertel teknolojide reklamın ve reklamcılığın katkısının büyük olduğunu birçok arama motoru, sosyal mecra, sosyal ağın reklamdan beslendiğini ve bunların gücünü de reklam gelirlerinin belirlediğini söylüyor. Sosyal bir jenerasyona hitap eden markaların teknolojiden bir saniye bile uzak durmaları düşünülemez diyen Sertel ile reklamı konuştuk.

DasistanbulLogo

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
1976 İzmit, Kocaeli doğumluyum. Yaklaşık 16 senedir İstanbul’da yaşıyorum ve reklamcılıkla ilgileniyorum. 1997 yılında okul sonrası İstanbul’da birkaç yerel ajansta çalıştıktan sonra 2001 senesinde Grey Worldwide’da çalışmaya başladım. Grey’de 6 sene içlerinde P&G, Goodyear, ve 3M ‘in sahip olduğu uluslararası birçok markaya hizmet verdikten sonra kendi ajansımı açmaya karar verdim. 2007 yılında Nişantaşı’nda küçük bir ofis olarak Dasistanbul’u kurdum. Başta amatör olarak başladığım fotoğraf çalışmalarıma, şu an profesyonel olarak devam ediyorum. 12 yıldır gezdiğim ülkelerden ve yurtiçinden hatırı sayılır bir Coca Cola şişe koleksiyonum var ve Coca Cola Türkiye koleksiyonerler kulübü üyesiyim.

Dasistanbul’dan bahsedebilir misiniz?
Dasistanbul proje bazlı hizmet eden butik bir ajans. Farklı projelere yoğunlaşan ve hızlı çözüm üreten küçük bir ekiple çalışıyoruz. Birçok halkla ilişkiler şirketine proje ve tasarım desteği veriyoruz. Proje’nin aynı zamanda da üretimini de gerçekleştirebilen bir ekibimiz var. Büyük bir projesine destek verdiğimiz Adobe’ye uluslararası ajansı Türkiye ofisini açana dek bir buçuk yıl hem etkinlik, hem de tasarım ajansı olarak hizmet verdik. Mersin’den, Bodrum’dan İzmir’den, Konya’dan Kocaeli’den müşterilerimiz var. Müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri küçük ama hızlı bir ajans olmak en büyük hedefimiz.

Reklam nedir?
Reklamı tamamen ticari bir faaliyet olarak görüyoruz. İmaj için yapılanda, satış için yapılanda tüm çalışmalar aslında bir ticari faaliyete hitap ediyor. Tamamen ekonomiye göbekten bağlı olan bu sektör hızlı inişli çıkışlarıyla da her zaman gündemde kalır. En ufak krizde ilk reklam sektörü etkilenir. Bu yüzden çok kırılgandır. Ama hiçbir zaman vazgeçilemeyecek bir sektördür aynı zamanda.

Dasistanbul olarak bizde reklamı satış ve imaj olarak ikiye ayırıyoruz. Ama genelde Türk müşterisi tüm dünyanın aksine ikisinin bir arada olabileceği inancından vazgeçmeden ilerlemeye çalışıyor. Bazen başka etkenlerden dolayı da başarılı gibi görünse de Türk reklam vereninin bu konuda daha yol alması gerekiyor.

Başta reklamı ticari faaliyet olarak görüyoruz dedim ama sosyal sorumluluk projelerine, sanatsal çalışmalara da ajans olarak destek olmaktan, bir tutam bizim de tuzumuz bulunsun demekten de büyük keyif alıyoruz.

Türkiye’de reklamcılığını yorumlayabilir misiniz?
Tüm dünyaya farklı sektörlerde çok iyi işler yapan, yüksek cirolarla ihracat yapan Türk firmalarının bulunmasına rağmen Türkiye’nin Dünya Marka Ligindeki yeri hiç de iyi değil aslına bakarsanız. Türkiye’nin en önemli 100 markasını incelediğinizde, bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda marka ülke sınırlarının dışında bilinen yada en azından duyulan markalar arasında. 
Tabii bunun reklamcılar kadar marka sorumluları da farkında ve bunun için son yıllarda çok özenli çalışmalar yaptıklarını görüyoruz. Burada gelişen ekonomiye rağmen, tüm dünyada imajı düşen bir ülke olmamız da Türk markalarının işlerini zorlaştırıyor. Afrika’da bir ülkede Mobilya üretimi yapan ve orada güçlü bir konumda olan Türk bir firma, yeni bir marka oluşturulması için bize geldiğinde kesinlikle Türk’le ilgisi olmaması şartını da briefe’e yazdırdı. 3-5 sene önce ile farklı olduğunu, artık eskisi gibi etkili olmadığından bahsetti. Bizde çalışmalarımızı bu yönde ilerlettik.

Günümüz reklamcılığını değerlendirir misiniz?
Teknolojinin son 10 yılda çok yol kat etti ve artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Bunda reklamın ve reklamcılığın da katkısı büyük. Birçok arama motoru, sosyal mecra, sosyal ağ reklamdan besleniyor ve bu sayede kendini geliştiriyor. Gücünü de, değerini de belirleyen aslında reklam gelirleri.

Binlerce kişinin yerinden kalkmadan işyerini ziyaret etmesi, hangi ürünle, ne kadar ilgilendiğinin ölçülebilmesi 10 yıl önce hayal edilemeyecek bir şeyken şu an reklamcılığın da, markanın da vazgeçilmezi. Düşünün ki, 2014 yılında satılacak TV’lerin yüzde 80′i internete bağlanan TV’ler olacak.

Sosyal bir jenerasyona hitap eden markaların teknolojiden bir saniye bile uzak durmaları düşünülemez.

Reklamcı olmak isteyenlere neler önerirsiniz?
Reklamcılığı çok hafife almamalarını öneririm. Dışarıdan çok basit gibi görünen Projeler, basit ve anlaşılır ve etkili olması için çok yoğun saatler çalışarak ve büyük emekler harcanarak elde ediliyor. Dışardan görüldüğü kadar rahat ve kolay bir iş değil. Başarının ölçümlenemediği noktalar çok stresli geçiyor. Müşteri memnuniyetini oluşturmakta her geçen gün zorlaşıyor.

Sektör için bir mesaj istesek?
Çok fazla reklam harcaması ile marka oluşturduğunu düşünen reklamcı & müşteri ilişkisinin önümüzdeki yılda yerini daha güçlü ve daha kalıcı markalara bırakmasını diliyorum.

Share This!


Client: Aytaç Sertel Dasistanbul
Date: 04/23/2014